DİYARBAKIR 3 NOLU T TİPİ CEZAEVİNDEKİ İŞKENCE İDDİALARI ETKİN BİR ŞEKİLDE SORUŞTURULMALIDIR
BASINA VE KAMUOYUNA
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve belgeler ile iç hukukta işkencenin tanımı yapılarak; mutlak olarak yasaklanmıştır.
Gerek ulusal, gerekse de ulusal üstü hukukta hiç bir istisnai durum, savaş, siyasi iktidarsızlık, olağanüstü hal vs hiçbir koşul veya istisnai durum işkencenin uygulanmasına gerekçe yapılamaz. Bir başka deyiş ile neyle suçlanırsa suçlansın hiç kimseye işkence, insanlık dışı ve kötü muamelede bulunulamaz.
Türkiye hapishanelerinde, halen yoğun olarak ölümler, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolâsyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır.
Ülkemiz cezaevlerinde de kamuoyuna yansımış birçok hak ihlallerinin olduğu herkesin malumdur. Son olarak Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslar ve aileleri tarafından; hapishanede yaşanan işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin şikayet ve başvurular yapılmıştır. Mahpuslara yapıldığı iddia edilen, işkence, insanlık dışı ve kötü muamele, hakaret ve tehdit olaylarına ilişkin inceleme ve tespit yapılması devletin resmi kurumlarının asli görevlerindendir. İnceleme ve tespitler sonucunda varsa bir hak ihlali bununla ilgili adli ve idari soruşturmaların başlatılarak ve kamuoyunun bilgilendirilmesi de yine adli ve idari makamların görev ve sorumluluğundadır.
Yapılan görüşme, araştırma ve inceleme neticesinde; mahpuslar, infaz koruma memurlarınca işkence, insanlık dışı ve kötü muamelede bulunulduğunu, tehdit ve hakaretlere maruz bırakıldıklarını belirtmişlerdir.
Bu yaşanan ve bizlere de iletilen işkence ve kötü muameleye dair tarafımıza yapılan aktarımlara göre; Mahpuslardan S.G adlı m hükümlünün herhangi bir neden yokken odasının değiştirilmesi talimatının verildiği; S.G adlı mahpusun da herhangi bir neden yokken sadece baş memurun isteği doğrultusunda böyle bir şey yapmayacağını ve odadan çıkmayacağını söylemesi üzerine kendisine işkence ve kötü muamele yapıldığını iddia etmiştir.
Yine Mahpusların aktarımına göre; İnfaz koruma memurlarınca işkence ve kötü muamelede bulunulduğu, Bu hukuksuzluklara karşı çıkan mahpusların ise tutanak tutmakla, sürgün etmekle ve infazlarını yakmakla tehdit edildikleri belirtilmiştir.
Mahpuslar, elleri kelepçeli bir şekilde, infaz koruma memurlarınca süngerli odaya götürüldüklerini, kıyafetlerinin çıkarıldığını, yere yatırılıp şiddete maruz bırakıldıklarını ifade etmişlerdir. Mahpusların süngerli oda olarak tarif edilen yerde yaklaşık 3 saat tutuldukları belirtilmiştir. Mahpuslar süngerli oda, koridor ve diğer yerlerde işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldıktan sonra, hapishane içerisinde birçok yerde işkence ve kötü muamele uygulamalarının devam ettiğini aktarmışlardır.
Mahpuslar tarafından aktarılan olaylar ve iddialar vahimdir. Bu iddialar doğrultusunda infaz koruma memurlarının tüm eylem ve işlemlerinin keyfi, haksız ve hukuka aykırı olduğu olduğu ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin bir idari ve adli soruşturma yürütülmelidir. Bu çerçevede işkence görenin/görgü tanıklarının beyanları alınmalı ve araştırılmalı; deliller toplanmalı ve olası delillerin karartılmasının önüne geçilmelidir.
Bu çerçevede;
1. Sözleşmeler ve yasa maddeleri göz önünde bulundurularak işkence gören mahpusların maruz bırakıldığı işkence ve diğer kötü muamelelerin tespitine dönük İstanbul Protokolüne uygun bir şekilde fiziksel ve psikolojik rapor aldırılmalıdır.
2. Diyarbakır 3 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun ifade alma, hazır kıta, süngerli odalar, akvaryum odası ile bu odaların bulunduğu koridorlar ve hükümlünün kaldığı koğuşları gören tüm kameraların olay tarih ve sonraki 1 ay içerisindeki kayıtları ivedilikle istenmeli; bilirkişi marifetiyle çözümleri yapılmalıdır.
3. Kamera kayıtları, görev listesi, işkence görenin/görgü tanıklarının anlatımları gözetilerek olayla ilgili kolluk görevlilerinin tespit ve teşhis işlemleri yapılmalı; tespit edilen şüpheliler, soruşturma tamamlanıncaya kadar açığa alınmalıdır.
4. Olayda yer alan infaz koruma memurları hakkında ivedilikle etkin ve şeffaf bir adli ve idari soruşturma yapılmalı, soruşturma sonucu bütün detaylarıyla kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Soruşturma ve kovuşturma süreçleri hukukun temel ilkelerine ve kanuna uygun olarak yürütülmeli, kolluğun insanlık onuruyla bağdaşmayan ve vücut bütünlüğünün ihlaline yönelik hareketlerde bulunduğu yönündeki iddialar ile görevli infaz koruma memurları hakkındaki iddialar, adli mercilerce etkin bir şekilde soruşturulmalıdır. Nerden ve nasıl gelirse gelsin, hukuka aykırı, hak ihlali doğuran tüm eylem ve işlemlerin karşısında olacağımızı bildiririz. 23.02.2022
Demorkasi ve Atılım Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı
Hukuk İşleri Başkanı
Av. Mustafa Sevik