Diyarbakır İl Başkanlığı İl Kadın Politikaları Başkanlığı’nın, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününde yaptığı açıklama metnimiz;

BASINA VE KAMUOYUNA

Değerli Basın Emekçileri;

Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü…

Patria, Minerva, Maria’nın yani ‘’Kelebek’’ lakaplı mirabel kardeşlerin kadın mücadelesine armağanı…

Kanat çırptıkça yükselen, yükseldikçe özgürleşen güzel ile çirkinin hesaplaşmaya durduğu günün yıldönümü…

Kadına yönelik her türlü şiddet bir insan hakkı ihlalidir. BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesinin 1. Maddesinde şiddet, ‘’Kamusal ve özel alanda gerçekleşen, kadınların fiziksel, cinsel, duygusal zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması olası, her türlü cinsiyet temelli şiddet eylemi veya bu eylemin yapılacağına ilişkin tehdit ya da zorlama ve keyfi olarak özgürlüğün kısıtlanmasıdır’’ şeklinde tanımlanmıştır. Günümüzde cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğrayan kadın sayısı her geçen gün artmaktadır.

İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan yıllık kadına yönelik şiddet raporuna göre, Doğu ve Güneydoğu’da son bir yılda 179 kadın şiddet mağduru oldu, bu kadınların 110u hayatını kaybetti. Ve her gün ortalama 3 kadın hayatını kaybetmektedir.

Bu hak ihlalleri devletin koruma mekanizmalarını dahi alt ederek kadınlarımızın boynuna dolanmıştır. İstanbul sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun; kadınların verdiği mücadele görmezden gelinerek değersizleştirilmeye çalışılmaktadır. Her ne kadar güçlü bir yasal mevzuat mevcut olsa da pratikte yaşanan uygulamalarla yasadan beklenilen fayda ve koruma mekanizmaları değersizleştirilmiştir. Bu mekanizmalarla korunamayan kadınlarımız ayrıca Covid-19 tedbirleri kapsamında günlerce evlerinde şiddetle mücadele etmiş, kimi de cezaevinden çıkarılan erkekler tarafından gördükleri şiddete tehdide boyun eğmek zorunda bırakılmışlardır.

Müzeyyen Boylu, Şule Çet, Melek Aslan, Emine Bulut… Ve daha niceleri. Sırf kadın oldukları için ayrımcılığa uğramış ve hayatlarını bu uğurda kaybetmişlerdir. Bir çoğu koruma kararlarına rağmen korunamamış; katilleri iyi hal, haksız tahrik indirimleri ile ödüllendirilmiştir. Yargılama faaliyetleri esnasında ikincil mağduriyetlerine yol açılmış, örselenmiş, yıpratılarak erkek şiddetinin ağırlığı altında ezilmişlerdir.

Şuan da yapılmak istenen yasal düzenlemeler kadınlarımızı daha da sindirmeye yönelik politikalardır.

Bugün mirabel kardeşlerimizin kelebekleri kadınlarımızın çığlığına kondu. Artık durmuyoruz susmuyoruz. Mevcut tüm iktidarların ve güç odaklarının kadını hayatını hiçe sayan uygulamalarını ve kadınların değersizleştirmesine yönelik politikalarını kınıyoruz.

Kadına yönelik her türlü şiddete cevaz veren, bu şiddeti sistematik hale getiren kişi ve kurumlara karşı ortak politikalar belirlenmeli, bilinçlendirmeye yönelik eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmeli, kadınların hak ve özgürlüklerine dair yasal düzenlemelere hız kazandırılmalıdır.

Diyarbakır Deva Partisi İl Kadın Politikaları Başkanlığı olarak bizler her türlü kadın mücadelesine ortak olmaya hazır olduğumuz tekrar kamuoyu ile paylaşmak isteriz.

DİYARBAKIR DEVA PARTİSİ KADIN POLİTİKALARI BAŞKANLIĞI